Aslında bu soru eksiktir; “Kur’an-ı kerim niçin okunur?” şeklinde sorulması en doğrusudur. Ancak gerek Cuma gecelerinde ve gerekse cenazelerin arkasında sıkça okundukları için “Yasin ve Tebareke” hatimleri özellik kazanmıştır. Bu nedenle başlığın yukarıdaki gibi olmasını uygun gördük.
Tüm İslam alimleri “Kur’an onunla amel edilmek (işlem yapılmak) için okunur” demişlerdir. Nitekim Peygamberimiz (sas): KurAn’ı seni (kötülüklerden) engelleyecek şekilde oku; eğer seni kötülüklerden engellemiyorsa onu okumuş değilsin” uyarısında bulunmuştur.
Yasn-i şerifin daha ikince ayetinde “en doğru hükmü veren Kur’an’a dikkatinizi çekerim* diyor mevlamız. Yani Kur’an-ı kerimin hükümleri, kararları en doğru hüküm ve kararlardır. Öyleyse “Kur’anın hüküm ve kararlarına uymalıyız” mesajı alınmalıdır bu okuyuşlardan. Üçüncü ayetinde ise “Şüphesiz sen peygamberlerdensin” ifadesiyle Hz. Muhammed’in Peygamberliği vurgulanıyor. Öyleyse “onun Peygamberliğinden, tüm insanlığa rehber (kılavuz) olduğundan şüphe etmeyin” mesajı var burada. İmma Gazzali Hazretleri “Kur’an okuyana hitab eder” diyor. Öyleyse bu ayeti okuyan ve dinleyenlere de elçilik görevi verilmiş oluyor. Zaten alimler Peygamber vekilidir. Cemaat de imamın vekilidir. Bu vekalet yerine getirilmelidir. Şöyle de ifade edebiliriz: “Kur’an-ı kerimi okuyan herkes Kur’an’ın elçisi olarak görev yapacaktır. Kur’an-ı kerimden öğrendiği her şeyi eğitmekle görevli olduğu aile fertlerine bildirecektir.
Suremizin birinci sayfasının sonunda yüce Mevla: “Biz ölüleri diriltiriz ve onların hayatta iken yaptıklarını ve geride bıraktıkları eserleri yazıyoruz, her şeyi açıklayıcı (açık olarak belirtici) bir kitapta sayıp döküyoruz” mesajını veriyor. Öyleyse KurAn-ı kerimi okuyan ve dinleyen herkes bu mesajı almalıdır. Bunun için da açıklama yapılması gereklidir.
Yasin-i şerifin ikinci sayfası önce iki, sonra üç tebliğcinin dini tebliğ edişlerini ve yeni müslüman olan bir kişinin de onlara destek verdiğini, fakat azgın kafirlerin onu öldürdüklerini, ama bu uğurda ölenin hemen cennete gittiğini bildiriyor ki bu sayfayı okuyan ve dinleyenler Dini tebliğ edenlerin desteklenmesi gerektiğini, bu yolda ölseler bile cennete gideceklerini bilerek hak davasını güdenlere destek olmaları mesajını alacaklardır. Ama ne hazindir ki günümüz Müslümanları değil öldürülmek basit tepki görme endişesiyle gerçekleri anlatanlara açık bir destek veremiyorlar. Çünkü çok defa Yasin dinlemişler ama açıklama yapılmadığı için görevlerini öğrenememişlerdir. Üçüncü sayfanın başında görevini yapanlara karşı koyanların helak edildiği bildirdikten sonra “Hiçbir kimse yoktur ki bizim yanımızda toplanmasın (hesap vermesin)” uyarısında bulunmuştur.
Yüce Allah kullarının imanlarının zamanla zayıflayacağını bildiği için Yasin’in bir ve ikinci sayfasında verilen mesajların yerine getirilmesi için üçüncü sayfada inançlarımızı güçlendirmek üzere “Ölü araziyi ölümünden sonra bizim diriltmemiz onlar için kanıttır” ifadesiyle ölüleri diriltebileceğini bildirmiş, bununla da yetinmeyerek yerin bitirdiği her şeyi çift yarattığını bildirerek fennin çok yakın bir geçmişte tesbit edebildiği bitkilerin de erkek ve dişisinin olduğunu 1400 sene önce bildirmiş, hatta “daha nice bilmediklerinizden” diyerek ancak 380 yıl önce fennin bulduğu elektriğin de erkek ve dişisinin olduğunu bildirerek, dünyanın dönmesi, Güneşin akıp gitmesi, ay’ın 14 şekilde görülmesi gibi olayları da gündeme getirerek Hz. Muhammed’in kendiliğinden değil Allahtan vahy alarak konuştuğunu ortaya koymuş imanlarımızı tekviye etmek istemiştir.
Dört ve beşinci sayfalarda da yine bazı vaad ve uyarılarda bulunmuş fakat yine inanmazlar endişesiyle son sayfada hayvanların insanlara boyun büktürülmesi , süt harikası ve oksijenin yeşil ağaçlardan üretilmesi mucizelerini aktararak yine inanç takviyesi yapmıştır,
Demek ki Yasin Müslümanların bazı bilgiler edinmesi ve bu husustaki inançlarının takviye edilmesi için okunur. Öyleyse bunlar aslıyla okunmalı, fakat açıklanmalı ki Arapça bilmeyenler anlasın.Her Cuma gecesi Yasin okunuyor. Her ay 4 hatta 5 defa. Öyleyse Hiç değilse bir defa da açıklaması yapılsın veya her okuyuşta ikişer sayfa açıklayarak her ay Türkçesi vatndaşlara duyurulmalıdır. Yoksa büyük vebal altında kalıyoruz.
Yorum yazarak Düzce Parantez Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Parantez hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Parantez editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Parantez değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Parantez Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Parantez hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Parantez editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Parantez değil haberi geçen ajanstır.