Ekim ve Kasım’a dikkat!

Türkiye'de yaşanan yüksek kara sıcaklıkları sonrasında denizler olumsuz yönde etkilendi.

Türkiye'de yaşanan yüksek kara sıcaklıkları sonrasında denizler olumsuz yönde etkilendi. Bu yaşanan etki özellikle Karadeniz'de deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, kendi ve taşkın gibi doğal afetlere neden olabilecek bir faktör olarak ortaya çıkmasına neden olabilir.

Küresel sıcaklık ve El Nino hava salgınının etkileri, yaz aylarında Türkiye'de rekor sıcaklıklara neden oldu. Bu yüksek sıcaklıklar sadece karada değil, denizlerde de hissedildi. Türkiye'nin denizlerinde uzun yıllar sonra deniz suyu sıcaklık rekorları kırıldı.

İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı ve İklim Bilimci Prof. Dr. Barbaros Gönençgil'e göre, denizin suyunun ısınması, daha fazla buharlaşmayı tetikliyor. Bu da atmosferdeki kararlılığın konsantrasyonuna neden oluyor. Kara üzerinde soğuk hava ile deniz üzerinde sıcak hava meydana geldiğinde, oraj, kuvvetli fırtına, yağış ve sel gibi meteorolojik olaylar meydana gelebiliyor.

Özellikle sonbahar aylarının dikkatini çeken Karadeniz Bölgesi'nde, deniz suyu sıcaklığı ile karadan gelen soğuk hava izolasyonu, sele ve taşkın riskini artırıyor. Bu durum, özellikle Orta ve Doğu Karadeniz'i etkiliyor. Kastamonu, Sinop, Rize, Trabzon gibi bölge daha fazla risk altında bulunuyor.

Gönençgil, Karadeniz'deki ekstrem hava olaylarının her yıl her dönemde görülebileceğini belirtiyor ve kasım sonuna kadar sürebilecek bir dönem ekim ve kasım ayları olduğunu vurguluyor. Aynı koşullar altında Akdeniz sahillerinin de zaman zaman benzer risklere maruz kalabileceğini söylüyor.

Katıldığı canlı yayın programından ayrıca Sonbahar aylarının altını çizen ve Karadeniz Bölgesi için uyarılarda bulunan Gönençgil, şunları söyledi;

“Türkiye'nin kuzey bölgelerinde yaşanan soğuk hava gidişleri, sıcak Karadeniz denizi ile soğuk hava arasında dik bir yükselme hareketine neden oluyor. Bu hareket, buharlaşmayı artıran atmosferde kararlılığı bozuyor ve ani sağanak yağışlara yol açabiliyor. Bu yağışların sonucu kendiliğinden ve taşkın gibi olaylar meydana gelebiliyor. Özellikle Orta ve Doğu Karadeniz bölgesi, bu risk açısından daha fazla etkileniyor. Karadeniz'in topografik özellikleri, bu bölgedeki yağışlardan daha fazla etkilendiği anlamına geliyor. Kıyı bölgeleri, deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak bu yoğun yağışları daha fazla deneyimliyorlar. Bu nedenle Kastamonu, Sinop, Rize ve Trabzon gibi bölgelerde daha fazla yer alacak gibi görünüyor. Zonguldak- Sakarya ve Ordu-Giresun gibi bölge ise ikinci derece risk taşımalarıdır. Ekim ve kasım ayları, bu yoğun yağışların yaşadığı dönemler olarak öne çıkıyor. Karadeniz'deki deniz suyunun geç soğuduğu için bu aylarda aşırı yağış riski daha yüksek hale geliyor. Benzer koşullar altında Akdeniz sahilleri de zaman zaman benzer risklere maruz kalabilir. Sonuç olarak, Karadeniz'in bakanlık yapısı ve deniz suyunda artış, taşkın ve diğer doğal afet riskleri artıyor. Bu nedenle bilgilerin bu bilgilerin toplanması ve hazırlıklı olmalarının sağlanması önemlidir.” 

HABER MERKEZİ

03 Eki 2023 - 14:10 Düzce- Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Düzce Parantez Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Parantez hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Parantez editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Parantez değil haberi geçen ajanstır.