Kafa karışıklığı

Ekonomi yönetiminin bu krizi kendi ideolojilerine uygun şekilde çözmeleri mümkün değil. Türk lirasının değer kaybetmesinin nedeni cari açık, enflasyon ve düşük reel faizdir. Dünyadaki para oyuncuları tarafından sürekli baskılanan Türkiye SWAP şekilde borç para aldı. Bu yönde Türkiye’nin borcunu iflasa karşı korumanın maliyetini gösteren kredi borcu kriz riski artıyor(bugün kriz göstergesi 928,06). Normalde bu rakamın 300 olması gerekiyor. Açıklanan son programın da soruna da çare bulacağına inanmıyorum.

Türkiye'nin iktisadi değerleri var. İktidarın güven veren açıklama ile krizi hafifletebiliriz. İktisatta karşılığı olmayan politikalarla daha fazla zaman kaybetmenin bir anlamı yok. İçin bulunduğumuz krizden çıkmanın yolu iktisat biliminin kurallarına uygun ekonomi programlarını uygulamaktır.

Hazine ve Maliye bakanı yardım dağıtılan aile sayısı, 19 yılda 1 milyondan 4,3 milyona çıktığını söyleyerek övünüyor. Yardım alan insanların sayısı arttıkça toplumun fakirleştiğini ya anlamıyor, ya da insanların aklı ile alay ediyor. Benzer konuyu televizyonda program sunduğum yıllarda belediye başkanı iftar çadırını arttırarak sosyal belediyeciliği anlatıyordu. Ben de iftar çadırını arttırma ile sosyal belediyecilik olamaz dediğimde, muhtaç insanların karnını doyurmak belediyenin görevidir demişti. Sosyal ve kültürel alanda istihdam arttırarak işsizliği azaltıp, karnı doyan insan sayısını arttırmak sosyal belediyeciliktir diyerek tartışma devam etmişti. Bugün de değişen bir şey yok. Düşünce aynı düşünce! İnsanları sosyal yardıma muhtaç etmek ve onları kontrol altıda tut, bunu ekonomik başarı diye övünmek akla ziyandır. Halk tükenmişliği yaşıyor, yeter artık, tüm dünya enflasyona karşı faiz artırırken önce; Biz yeni bir model deniyoruz, faiz indirince enflasyon da düşecektir diyor. Sonra faiz artırsaydık enflasyon düşerdi ama biz büyümeyi tercih ettik diye açıklama yaparak kafa karışıklığına neden oluyor ve piyasada tedirginlik artıyor.