İsrail’e vermekte olduğumuz Manavgat suyunu keselim

İSRAİL’E VERMEKTE OLDUĞUMUZ MANAVGAT SUYUNU KESELİM

Yıllardan beri İsrail Filistin’e, Filistin’deki Müslümanlara zulüm etmektedir. Son günlerde bu zulmünü artırmıştır. Öyle anlaşılıyor ki bu Siyonist devlet Gazze’yi yok ederek oraya hakim olmak istiyor. Arz-ı mev’ud denilen toprakları kendi hakkı olarak görüyor.

Halbuki “arz-ı mev’ut” ismi tarihe karışmıştır. Evet.. Yüce Allah Kudüs ve çevresindeki mübarek toprakları Musa (as) ya vaat etmiş idi. Bunu Kur’an-ı Kerim’den öğrenmekteyiz.

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde “Biz İsrail oğullarına, ‘yer yüzünde iki kez fesat çıkaracaksınız ve büyük bir üstünlük sağlayacaksınız’ diye hükmettik/vaat ettik. Birinci va’dimiz geldiği zaman üzerinize şiddetli güç sahibi kullarımızı göndereceğiz; bunlar diyarlar arasında casusluk yapacaklar/sizleri perişan edecekler (dedik) ve bu da oldu. Sonra ise size önceki gücünüzü iade ettik ve sizi mallarla, evlatlarla destekledik ve sizi çoğalttık ve Eğer iyilik ederseniz kendinize kötülük ederseniz de yine kendinize edersiniz. Ama son va’dimiz geldiği zaman (düşmanlarınız/Amalika) yüzünüzü kötüleştirecekler ve önce girdikleri gibi Mescid’e (Mescid-i Aksa’ya) girecek ve ellerine geçirdikleri her şayi altüst edecekler. Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder; eğer (hak yoldan) dönerseniz biz de (va’dimizden) döneriz. Biz cehennemi kafirlere zından yapmışızdır” (İsra 4-8) beyanında bulunuyor.

Ayet-i kerimelerde bildirildiği gibi İsrail oğullarına Filistin dahil vaat edilmiş topraklar verilmiştir. Ama onlar her defasında İlahi kuralları dinlemediler ve bu yüzden oralardan Babil’liler tarafından çıkarıldılar. Hem de birkaç defa. Dolayısıyla artık onların vaat edilmiş topraklar üzerinde bir hakları yoktur. Allah bir daha İsrail Oğullarına o toprakları uygun görmeyecektir.

Allah’ın bu tutumu şuna benzemektedir: Bir baba bir oğluna ticaret yapması için bir sermaye verir. Ama o evlat birkaç defa iflas eder. Ondan sonra artık babasından sermaye alamaz.

Şimdi ise İsrail devlet olarak hep Müslümanların aleyhinde bulunmuştur. Halbuki İsrail bizim Akdeniz’e Manavgat nehrinin suyu ile geçinmektedir. Biz Türkiye olarak Müslümanlığın verdiği necabetle Güney Kıbrıs’a dahi su veriyoruz.

Eğer İsrail Filistin’deki Müslüman kardeşlerimize zulmetmeye devam ederse onun suyunu da kesebiliriz. Hükümetimiz bu uyarıyı şimdiden yapmalıdır.

Ayrıca İsrail ile birçok alışveriş yapıyoruz; ona çelik bile satıyoruz. Belki de İsrail ona sattığımız çeliklerden kurşun yapıp Filistin’li kardeşlerimize karşı kullanıyor. Öyleyse suyu keseceğimizi söyleyerek İsrail’i hizaya getirebiliriz, hatta Filistin’e saldırıyı durduruncaya kadar diğer alışverişlerimizi de öne sürerek bu kanlı saldırıyı durdurabiliriz. Hükümetimiz bu fırsatı değerlendirmelidir.

M. Hamdi GÜNER